Dilendirilen çocuklar.Bu konu ben de çok eski bir konudur ve yazmak hiç istemedim ta ki bugüne kadar.Peki bugün ne oldu da yazma ihtiyacı duydum? Size sadece yaşadığım şehirden,İstanbul'dan bazı anektodlar anlatacağım.
Her gün işim gereği yollardayım.Sürekli karşılaştığım manzara aynı,dilendirilen çocuklar,kadınlar.Bunlar bu son zamanlarda o kadar çoğaldı ki bir de üzerine Suriye'li insanlar eklenince epey çok dilenci sınıfımız oldu.
Bakın sizden isteğim konuyu farklı yönlere çekmemeniz.Biz toplum olarak yardım etmeyi ve yardımlaşmayı seven bir milletiz.Burada anlatmak isteğim konu zorla dilendirilen insanlar.İhtiyacı olup da dilenen masum insanlar değil.İki olay birbirinden çok farklı çünkü.
Buraya koyduğum resimler görsellerden alınmadır.Benim bugün kendi çektiğim resimleri burada paylaşmayacağım zira durum daha vahim.
Bir kız çocuğu var.Küçüktü Yenikapı iskelede yerde bir karton parçası üzerinde tek başına oturur ve önüne bir bez parçası açarak dilenirdi.(Di) li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü o kız büyüdü zannedersem on dört yaşlarına geldi ve aynı yerde aynı şekilde dilencilik yapıyor.Derslerini bile orada çalıştığını bilirim.Yolculuklarım sırasında mecburen iskeleye gitmek için önünden geçmek zorunda kalırdım.Sizin de yolunuz buradan geçtiyse sizinde mutlaka gözleriniz takılır ve "Bu nasıl bir iştir" diyerek yanından geçersiniz.
Para vermek iyi midir? Yoksa biz bu insanlara iyilik yapayım derken kötülük mü yaparız?
Bu iki soru hep zihnimi kurcalar benim.Artık ihtiyacı olanla,zorla dilendirilip topladığı paralar ellerinden alınan zavallı insanları ayırmak gerçekten güç!..
Arkadaşla dün taksim metro çıkışındayız. Artık son merdivenler.Sekiz on kızlı erkekli çocuk dileniyorlar.Birinden kurtulsan diğeri yolunuzu kesiyor.Biraz daha ileride İstiklal caddesine girdik burası daha beter her milletten dilencimiz olmuş.Bu yabancı dilenen ve sefillik derecesinde yaşayan insanlar Hatay'da kamplarda olması gerekirken binlerce kilometre uzakta İstanbul'un göbeğinde ne arıyorlar? Bu soru aslında benim bir sonra ki yazım olacak haliyle.
Bu gün Sarıyer'de iş arası mola verelim dedik ve bir kafeye oturduk.Birer çay içip yorgunluk atalım durumları yani.Önce masamıza bir yardım kuruluşundan iyi giyimli bayanın biri geldi.Anlatmaya başladı ve makbuz karşılığı yardım isteğinde bulundu.Kibarca onu gönderdik,diğer masaları ziyaret edip gitti.Ardından dört çocuk gelip para istediler onları da işletmeci dışarı çıkardı.
Bakın bunlar buz dağının görünen yüzü.Nedir o? Buz dağının bir kısmı su üstünde gözükür ve siz sadece onu görürsünüz.Suyun altında üç dört misli daha büyüklükte bir kütlesi vardır.İşte bu dilenen kadın ve çocukların topladığı paraları bazı adamların akşam üstüne doğru gelip ellerinden aldıklarını biliyor musunuz?
İşte bu konuda devletimizin kanunları gereği sadece bu insanlara 5326 Kabahatler Kanunu'un 32.maddesi gereğince idari para cezası uygulanıyor.Çok üstüne gidilirse bu çocuklar valilik tarafından aileden alınmakla ihtarda bulunularak çözülmeye çalışılıyor.Bu şekilde neyin çözümü olabilir ki? Haklıyla haksızın karıştığı bir ortamda kimin ihtiyacı var? Verdiğiniz para, ihtiyacı olmayanın cebine mi girer belli değil? Selamlarımla!.. ( yazaroyunu )
Her gün işim gereği yollardayım.Sürekli karşılaştığım manzara aynı,dilendirilen çocuklar,kadınlar.Bunlar bu son zamanlarda o kadar çoğaldı ki bir de üzerine Suriye'li insanlar eklenince epey çok dilenci sınıfımız oldu.
Bakın sizden isteğim konuyu farklı yönlere çekmemeniz.Biz toplum olarak yardım etmeyi ve yardımlaşmayı seven bir milletiz.Burada anlatmak isteğim konu zorla dilendirilen insanlar.İhtiyacı olup da dilenen masum insanlar değil.İki olay birbirinden çok farklı çünkü.
Buraya koyduğum resimler görsellerden alınmadır.Benim bugün kendi çektiğim resimleri burada paylaşmayacağım zira durum daha vahim.
Bir kız çocuğu var.Küçüktü Yenikapı iskelede yerde bir karton parçası üzerinde tek başına oturur ve önüne bir bez parçası açarak dilenirdi.(Di) li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü o kız büyüdü zannedersem on dört yaşlarına geldi ve aynı yerde aynı şekilde dilencilik yapıyor.Derslerini bile orada çalıştığını bilirim.Yolculuklarım sırasında mecburen iskeleye gitmek için önünden geçmek zorunda kalırdım.Sizin de yolunuz buradan geçtiyse sizinde mutlaka gözleriniz takılır ve "Bu nasıl bir iştir" diyerek yanından geçersiniz.
Para vermek iyi midir? Yoksa biz bu insanlara iyilik yapayım derken kötülük mü yaparız?
Bu iki soru hep zihnimi kurcalar benim.Artık ihtiyacı olanla,zorla dilendirilip topladığı paralar ellerinden alınan zavallı insanları ayırmak gerçekten güç!..
Arkadaşla dün taksim metro çıkışındayız. Artık son merdivenler.Sekiz on kızlı erkekli çocuk dileniyorlar.Birinden kurtulsan diğeri yolunuzu kesiyor.Biraz daha ileride İstiklal caddesine girdik burası daha beter her milletten dilencimiz olmuş.Bu yabancı dilenen ve sefillik derecesinde yaşayan insanlar Hatay'da kamplarda olması gerekirken binlerce kilometre uzakta İstanbul'un göbeğinde ne arıyorlar? Bu soru aslında benim bir sonra ki yazım olacak haliyle.
Bu gün Sarıyer'de iş arası mola verelim dedik ve bir kafeye oturduk.Birer çay içip yorgunluk atalım durumları yani.Önce masamıza bir yardım kuruluşundan iyi giyimli bayanın biri geldi.Anlatmaya başladı ve makbuz karşılığı yardım isteğinde bulundu.Kibarca onu gönderdik,diğer masaları ziyaret edip gitti.Ardından dört çocuk gelip para istediler onları da işletmeci dışarı çıkardı.
Bakın bunlar buz dağının görünen yüzü.Nedir o? Buz dağının bir kısmı su üstünde gözükür ve siz sadece onu görürsünüz.Suyun altında üç dört misli daha büyüklükte bir kütlesi vardır.İşte bu dilenen kadın ve çocukların topladığı paraları bazı adamların akşam üstüne doğru gelip ellerinden aldıklarını biliyor musunuz?
İşte bu konuda devletimizin kanunları gereği sadece bu insanlara 5326 Kabahatler Kanunu'un 32.maddesi gereğince idari para cezası uygulanıyor.Çok üstüne gidilirse bu çocuklar valilik tarafından aileden alınmakla ihtarda bulunularak çözülmeye çalışılıyor.Bu şekilde neyin çözümü olabilir ki? Haklıyla haksızın karıştığı bir ortamda kimin ihtiyacı var? Verdiğiniz para, ihtiyacı olmayanın cebine mi girer belli değil? Selamlarımla!.. ( yazaroyunu )